Bugün 23 Nisan.Adına Çocuk Bayramı diyorlar.Ve büyük küçük demeden herkes bugün,bu günü kutluyoruz.
Çocuk Bayramı;Çocuk ve bayram bu iki kelime kulağa ne hoş geliyor değil mi?Nasıl da içimiz ısınıyor bu iki kelimeyi duyunca?
İkisi de birbirini tamamlayan harika iki kelime.İkisi de birbirini hak ediyor.
Ancak ne yazık ki dünyanın her yerinde bu böyle değil.Birçok coğrafyada bayramlar çocuksuz,çocuklar ise bayramsız bırakılıyor.Ve ne yazık ki buna sebep olanlar da bugün çocuklarıyla bu bayramı kutlayan büyüklerdir.
Aslında tebrik mesajları yayınlamakta çok cömertiz.
Sadece bugüne özel değil;Babalar Gününde babaları,Anneler Gününde anneleri,Kadınlar Gününde kadınları,Öğretmenler Gününde öğretmenleri ve adını sayamadığım diğer gün ve sahiplerini kutlamak için yarış içindeyiz.Gel gör ki tebrik etmekle ,kutlamakla iş bitmiyor;onlara ne kadar değer verdiğimizdir önemli olan.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)şöyle buyurmuştur:Komşusu açken tok yatan bizden değildir.
Peki ya komşusunun çocuğu bayramını yaşayamıyorsa?
Peki ya dünyanın birçok coğrafyasında çocuklar açlıktan ölüyorsa?
Peki ya yine dünyanın bir çok coğrafyasında güçlüler zayıfları bombalıyorlar sa?
Ve çocukları annesiz,babasız bırakıyorlarsa?
Size bir şey söyleyeyim mi;çocukların bayramdan önce ekmeğe,suya;anneye ,babaya ihtiyaçları var.Böyle düşünmüyorsanız bugün kutladığınız bayram, yalnızca senin çocuğunun bayramıdır.
KORONA VİRÜS
Adını Çin'in bilmem hangi kentinden duyduk.
Beş aydır hepimizin dilinde.
Dünyanın her tarafını gezmekte şuan.
Küçücük bir virüs.Küçük ama bakmayın küçük olduğuna;ben ağayım ben paşayım diyen,kendini dev aynasında gören bir çok "Süper güç"ü dize getirdi.
Amerika,Avrupa,Rusya,Çin ve daha niceleri.
"Bütün güvenlik önlemlerine rağmen Nemrud'u küçücük bir sinek öldürdü" dediğin zaman, masal anlatma,diyenler;tabi ki bilim önemli ama yeryüzünün en büyük teknolojisi olan kendini yaratan Allah'ı unutup,neredeyse kainatın yaratılışını bile bilime mal edenler bilimin de,insanın da küçük bir virüs karşısında ne kadar çaresiz olduğunu gözleriyle gördüler.
Ve fakat başka bir şey daha gördüler:
Yıllar sonra İspanya'da ezanı şerifin okunduğunu gördüler.
İtalya'nın en büyük meydanında,diğer dinlerin temsilciler ile birlikte,davet üzerine okunan Kur'an-ı Kerim'i gördüler.
Avrupa'nın bir çok ülkesinde açık havada okunan ezanı gördüler.
Hastane koridorlarında diz çöküp kendini yaratan Allah'a yalvaran bilim insanı doktorları gördüler.
Bütün bunların yanında başka şeyler de gördüler;
Avrupa'nın,ülkeleri üzerinden geçen başka bir ülkenin tıbbi malzemelerine nasıl el koyduklarını da gördüler.
Halbuki bir çoğumuz gıpta ile bakardık Avrupa'nın medeniyetine.Batı derken ağzının suları akardı.Kendi medeniyetini,kendi kültürünü,kendi kimliğini aşağılayanlar umarım
daha bilinçli olmayı öğrendiler.
Evet bu bir musibet. O'nu unutanlara kendini hatırlatmak için bu musibeti veren Allah,inşallah kullarının üzerinden almasını da bilir. İnşallah bugünler de geçecek.
Ancak bir çoğunun "Dünya eskisi gibi olmayacak"Sözünün aksine;DÜNYA ESKİSİ GİBİ OLACAK.
Güçlü yine zayıfı ezecek.
Yine Çocukların kıyılara vurulacak.
Çocuklar yine acıkacak ve karınlarını doyuramayacak.
Ve yine her yıl 23 Nisanlar kutlanacak.
Bu vesile ilk sahuruna bu gece kalkacağımız mübarek Ramazan ayı dünya çocuklarına barış getirsin inşallah.
Kalın sağlıcakla.
M.Akif Yaşar