Her YKS sınavı sonrası bu konudaki düşüncelerimiz depreşir.
"Herkes üniversite okumamalı, okuyamamalı"
Sınavlar kaldırılmalı, üniversite okuma kapasitesi olanlar okuyabilmeli,
olmayanlar okumamalı diğer alanlara yönlendirilmelidir.
"Yok herkes bir şekilde üniversite okusun"
deniliyorsa;
O halde belli bölümler seçilerek oralara sınavsız girilmeli..
(Sadece okulların kendileri alacağı talebeyi basit bir yeterlilik sınavı ile alabilmeli)
Asıl mesele belli başlı temel bölümlere alınacak talebeler için ilkokuldan başlamak suretiyle, üniversite öncesine kadar tüm süreçlerde gösterdiği performans dikkate alınarak,
yani genel not ortalamasının yüksekliğine bakılarak,
bahsettiğimiz bu bölümlere direkt,
yani sınavsız alınabilecek bir yöntemin mekanizmaları oluşturulmalıdır.
Hülasa üniversite sınavı kaldırılmalıdır..
Bugünkü sınav sistemi çağdışıdır, ilkeldir, eksiktir ve kusurludur.
Burada dikkat çekmek istediğimiz bir diğer husus;
"Teknik eleman ve ara eleman konusudur"
Herkes üniversite okumasın derken dayandığımız temel de burasıdır.
Bu nokta aynı zamanda zurnanın zırt dediği yerdir..
Okuma kapasitesi olmayan gençleri iş hayatına erkenden başlatıp, piyasadaki teknik ve ara eleman sıkıntısına çözüm bulmak yerine kapasitesi yetersiz de olsa "merdivenaltı üniversite"
diyebileceğimiz
(bilhassa bazı özel üniversiteler ) yerlere yerleştirip hem gençlere hem piyasaya, hem de ülkenin sanayi ve üretim hayatına zaman kaybettirildiğini;
"bilmem idarecilerimiz ne zaman fark edecekler?"
Üniversite okumak, bir bakıma zaman kaybıdır.
Temel prensip;
"Okuması gerekenler okumalı, çalışması gerekenler çalışmalıdır.."
Lise seviyesindeki gençleri ise;
Teknik liseler, sanat okulları, ve diğer yetenek gerektiren bu bölümlere yönlendirilmesi konusu ise zaten herkesin bildiği bir gerçektir.
Bu olmazsa olmaz bir zorunluluktur.
Bakınız üniversite mezunları boş beklerken,
piyasa da eleman boşluğu had safhadadır.
Özel sektöründe üniversite mezunlarının istihdamın da yetersiz kaldığıda biliniyor.
Oralarda da ihtiyaç fazlası olduğundan sınav süreçleri devreye sokulmaktadır...
Devletimizin en tepesinde bile;
"Devlet her üniversite okuyana iş sağlamak zorunda değildir"
sesleri duyulmaktadır.
O halde neden;
Herkes üniversite okusun isteniyor?
Neden;
Özel üniversitelere bir dünya para aktarılmasına göz yumuluyor ?
Neden;
Şehir dışındaki, gereksiz ve lüzumsuz okullara gençler yönlendirilerek yurt, barınma ve diğer ihtiyaçlar ile birlikte bir gencin ailesine milyonlarca lira yük olmasının önüne geçilmiyor?
Halbuki bu dönemi harcamak\tüketmek yerine;
" üretmek ve mesleki
anlamda gelişmek yerine kullanılması akıllıca değilmi dir?"
Bakınız herhangi bir otomotiv fabrikasına veya diğer sanayi fabrikalarına,
Mühendis mi,
yoksa kaynakçı mı aranıyor?
(Bizim bildiğimiz bazı kaynak ustaları mühendislerden fazla maaş alıyorlar)
Bu anlamda üniversitelerimiz genel anlamda yetersizdir.
Üniversitelerimiz, bilim ve teknik üretme noktasında yetersizdir.
Bir üniversitenin teknik eğitim fakültesi hocasından dinlemiştim;
"Bu fakültedeki bir çok profesör ve doçentin tezlerini veya makalelerini satışa çıkarsan beş para etmez.
Bu ülkenin sanayisine, çalışma hayatına, bilim ve teknik çalışmaları adına koydukları çalışmalar, istisnaları hariç yok hükmündedir.
(Bu hocanın yalancısıyız)
Elbette üniversitelerimiz içinde bazı istisnaları olan bilim merkezlerimiz vardır.
Sözümüz bunlara değil ancak bu kadar üniversite içersinde üstelik de bir çok imkan olmasına rağmen dünya klasmanında derece yapan üniversitemiz yoktur.
Yazıyı uzatmamak adına diğer rezervlerimize ve konuların detaylarına girmeyeceğiz.
Hülasa bu üniversite sistemi ve anlayışı ciddi anlam da gözden geçirilmelidir Vesselam.